1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. Diyabet ve obezite için Gen Düzenlenmesi bir yanıt mı?
Diyabet ve obezite için Gen Düzenlenmesi bir yanıt mı?

Diyabet ve obezite için Gen Düzenlenmesi bir yanıt mı?

Araştırmacılar, obez, diyabetik farelerin yağ hücrelerini hedeflemek için değiştirilmiş bir CRISPR gen düzenleme tekniği kullandı. 6 hafta sonra, hayvanların kilo kaybettiği ve tip 2 diyabet belirteçlerinin düzeldiği gözlemlendi.

A+A-

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına göre, 2016 yılında dünya genelinde 1,9 milyardan fazla yetişkinin aşırı kilolu ve 650 milyonunun obezite olduğu rapor edildi. Fazla kilolu veya obez olmak, kişide diyabet, kalp hastalığı, bazı kanser türleri ve kas-iskelet sistemi problemleri, özellikle osteoartrit gelişme riskini arttırır.

Düzenli fiziksel egzersizle birlikte beslenme eğitimini içerebilecek kilo yönetimi programları, fazla kilolu veya obezitesi olan kişilerin sağlıklı bir vücut ağırlığına ulaşmalarına yardımcı olmak için kullanabilecekleri bir tekniktir. Reçeteli zayıflama ilaçları ayrıca bir kişinin kilo yönetimi planının bir parçası olabilir, ancak bu ilaçlar ciddi yan etki riski taşır.

Güney Kore, Seul'deki Hanyang Üniversitesi Biyomühendislik Bölümünde profesör olan Yong-Hee Kim'in son çalışması, anti-obezite ilaçlarının yan etkilerden kaçınmaya ve hücrelerin genetik kodlarını nasıl kullandıklarını keşfederek kilo kaybını artırmaya odaklanır.

Kim ve arkadaşları, çalışmaları için, San Francisco'daki Kaliforniya Üniversitesi'ndeki bilim adamlarının ilk olarak 2013 yılında geliştirdikleri CRISPR interference (CRISPRi) adlı değiştirilmiş bir CRISPR gen düzenleme aracını kullandılar. Genetik kodu kalıcı olarak değiştirmeyi amaçlayan geleneksel CRISPR'den farklı olarak, CRISPRi, protein üretimini inhibe ederek gen ekspresyonuna müdahale eder. Daha önceki bir çalışmada, Kim genetik olarak modifiye edici ajanları beyaz yağ hücrelerine veya adipositlere iletmek için bir yöntem geliştirdi. Bu makalede, adipositlerin bu tür gen düzenleme araçlarıyla hedef alması zor hücreler olduğunu açıklıyor.

Araştırmacıların hedeflemek istediği protein, yağ asidi bağlayıcı protein 4 (fabp4) idi. Bu proteinin önemli miktarları beyaz yağ ve plazmada bulunur ve bilim adamları şeker ve insülin metabolizmasında rol oynadığına inanırlar. CRISPRi teknolojisini kullanan Kim ve arkadaşları, fabp4'ün ifade seviyesini %60'a kadar azaltabildiler. Daha sonra, ekip obez ve diyabetik fareler kullanarak, haftada iki kez peptit hedefleyen CRISPRi'leri 6 haftaya kadar enjekte ettiler. Fareler, bu süre zarfında vücut ağırlıklarının yaklaşık %20'sini kaybetti.

Makalenin yazarları, "Tedavi süresince gıda alımında önemli bir değişiklik kaydedilmedi, bu da vücut ağırlığının kaybının daha az yemekten kaynaklanmadığını gösteriyor" dedi.

Ancak, umut verici sonuçlar bir yana, ekip bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söylüyor.Araştırmacılar "Terapötik potansiyeline rağmen,fare modeli üzerinde yapılan translasyonel çalışmaların gerçek hayatta hasta üzerinde uygulanması henüz aşılması gereken bir problemdir" dedi. "İn vivo deneylerde, formülasyonlar 6 haftaya kadar haftada iki kez uygulandı. İnsanlar için haftada iki kez 6 haftaya kadar bir rejimin uygulanıp uygulanamayacağından emin olamayız" dediler.

Yapılan çalışma,küçük bir çalışmaydı ve  her deney grubunda sadece beş fareyi içermekteydi. Bununla birlikte bu çalışma, obeziteye geleneksel bir farmasötik yaklaşıma göre farklı bir açıdan yaklaşma konusunda daha fazla araştırma yapılmasının önünü açmaktadır.

HABERE YORUM KAT