Toplantının bitmesiyle beraber basın toplantısı yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınması ve  yerlerine başkan vekili atanması ile ilgili  açıklamalar yaptı. Böyle olayların Avrupa'da da meydana geldiğini söyleyen Özhaseki, Türkiye'yi bu tarz olaylardan sonra Avrupa ülkeleri tarafından yapılan eleştirilere yanıt verdi.

"Belediye başkanlarımızın bilmeleri gereken konuları paylaştık"

Özhaseki, “12 vilayetimizin belediye başkanları ve parti yöneticilerimiz Nevşehir'de bir bir araya toplandı. İlk gün içerisinde deneyimlerin paylaşılması  sağlandı. İkinci gün ise mevzuat eğitimleri düzenlendi ve belediye başkanlarımızın mutlaka bilmeleri gereken konuları onlarla paylaştık. Gün içerisinde de bakan yardımcısı arkadaşlarımız ile belediye başkanı arkadaşlarımız karşı karşıya geldi. Şehirlerimiz istek ve talepler konusunda belediye başkanlarımız yüz yüze bakan yardımcılarımız ile görüşme fırsatı yakaladılar.

"Yasası'nın 47. maddesi bu konuda çok açık ve net"

Ülkemizin doğu ve güneydoğusunda yer alan, terör örgütünün etkili olduğu bölgelerde üç belediye başkanının görevden alınması ve onların yerine başkan vekillerinin atanması son günlerde çok tartışmaya sebep oldu. Bununla ilgili kamuoyunda uzun süre ve ciddi boyutta tartışmaların yapıldığı görülüyor. Üç belediye başkanı hakkındaki suçlamalar; terör örgütü kurmak, onlara yardım ve yataklık yapmak, üye olmak aynı zamanda suçu ve suçluyu övmek, terör propagandası yapmak ve görevi kötüye kullanmak. Haklarında açılmış toplam 31 soruşturma ve kovuşturma var. Anayasamızın 127. maddesi ve Belediye Yasası'nın 47. maddesi bu konuda çok açık ve net. Belediye başkanlarının görevleri hakkında eğer soruşturma ve kovuşturma yapılıyor ise İçişleri Bakanlığı gerek gördüğü halde o belediye başkanlarını görevlerinden alma yetkisine sahip diye net bir tavır ortaya koyuyor.

"Suçta belli suçluda belli"

Burada baktığımız zaman son birkaç ay içerisinde de bu belediye başkanlarının nerede terörist cenazesi oluyorsa, oralarda yer aldıklarını, terör örgütünün sözde marşı çaldığında ayağa kalkarak hazır duruşta bulunduklarını, ayrıca cadde ve sokaklara isimlerini verdiğini ve ayrıca Kandil'deki katillerin, militanların yakınlarını işe doldurmak için gayret ettiklerini görüyoruz. Birkaç tane olan bile şehir yakının kamuda iş bulmasına, belediyede çalışmasına rıza göstermiyorlar. Öyle kindar bir tutum içerisindekiler ki sadece birkaç tane olan şehit yakının belediye de çalışıp evine ekmek göstermesine izin vermiyorlar. Türk bayraklı ne kadar logo, kimlik varsa bunları da kaldırıyorlar. Sokaklara ve caddelere terör örgütü mensuplarının isimlerini vermeye devam ediyorlar. ve bu konuda propaganda yapmaya devam ediyorlar. Suçta belli suçluda belli anayasanın, kanunun ne söylediği de belli” dedi.