Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gündem Özel” programıyla A Haber, ATV, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak yayınına konuk oldu.
Çankaya Köşkü’nden gerçekleştirilen yayında, Salih Cemal Nayman ile Şebnem Bursalı’nın; yerel seçimler ve beka sorunu, gerçekleştirdiği mitingler ve izlenimleri, Cumhur İttifakı, muhalefetin seçimlerdeki söylem ve tutumu, terörle mücadelede gelinen son durum, bugüne kadar gerçekleştirdikleri ve hayata geçirecekleri projeleri, ekonomiye yönelik hamleler, ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri ile ilgili kararı, Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesi gibi konulardaki sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve vatandaşlara seslenerek, sandığa giderek oylarını kullanma çağrısında bulundu.
Yanılma yaşayacaklar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Meydanların diline baktığımızda, bu seçimde çok ciddi bir yanılmayı anket şirketleri yaşayacak.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya ile ilgili de 'müze olarak anılmayacak. O statüden bir defa çıkacak, Ayasofya'yı cami olarak anacağız.' açıklamasında bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği gün ve o dönemdeki konuşmalarını içeren bir video gösterilerek, "25 yıl önce bugün, çok büyük bir dönüşümün de başlangıcı oldu. 25 yıl önce verdiğiniz mesajda 'ben kısa mesafe koşucusu değilim, maraton koşucusuyum' diyorsunuz. Bunu kanıtladınız zaten." değerlendirmesi üzerine Erdoğan, "İlanihaye sürecek bir maraton. Maratonun da sınırı var biliyorsunuz." ifadesini kullandı.
Türkiye'de kendisiyle beraber yaşanan bu büyük dönüşüme ilişkin değerlendirme yapması istenen Erdoğan, kendisine yapılan video sürprizine ilişkin "gayet güzel" değerlendirmesinde bulundu ve 25 yıldır millete hizmet yolunda, millet için, milletle beraber yürüdüklerini ifade etti.
Hak bildikleri davanın öncüleri de bizzat millet olunca önlerine çıkan her türlü engeli aşmayı başardıklarına işaret eden Erdoğan, "Bugüne kadar herhangi bir engel karşısında da tıkanmadık ve yolumuza kararlı bir şekilde devam ettik." dedi.
Seçildiğindeki bir konuşmasında, "Yerel hizmetler noktasında kimse bize özel çıkarı için gelmesin ve sadece Refah Partililerin belediye başkanı değilim, tüm İstanbulluların belediye başkanıyım." dediğini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda da tabii her ne kadar AK Parti'li bir Cumhurbaşkanı olsam da ben tamamıyla bu ülkede 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım. Tabii Bay Kemal, bunları hazmedemiyor, anlayamıyor. 'Ben Cumhurbaşkanı demem' diyor. İster de ister deme. Biz yeni yönetim sistemiyle artık bu iş bu şekilde tescillenmiş ve bu ülkede tüm milletin onayını almış ve milletin onayını aldıktan sonra da artık yeni yönetim sistemiyle de Anayasamıza bu şekilde işlenmiş durumda. Bu şekilde de şu anda Türkiye'nin dört bir yanında, 780 bin kilometrekarede 'buradan bize oy gelmedi, buraya dokunma, buradan geldi buraya yüklen' demedik. Yani biz CHP'lilerin olduğu yerde de öbür tarafta HDP'lilerin olduğu yerde de diğer siyasi partilerin olduğu yerde de hepsine çalışmalarımızı, hizmetlerimizi dört dörtlük götürdük. Niye? 780 bin kilometre bizim vatanımız ve biz bunun sorumlusuyuz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rabia ile "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerine dikkati çekerek, "Biz bu dörtlü içerisinde hiçbir şeyi eksik bırakmadan bu yola devam edeceğiz. Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi olmayacak dedik, yola öyle çıktık ve Allah'ın yardımıyla ve milletimin desteğiyle gerçekten yeni bir Türkiye'yi inşa ettik, inşa ediyoruz." diye konuştu.
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, çocukluk yıllarını, anne babasını ve ailesini kendi ifadeleriyle anlattığı çeşitli konuşmalarının yer aldığı bir video da gösterildi.
Erdoğan, bugün illerde 58. mitingini yaptığı belirtilerek, "Meydanların dilini en iyi bilen, en iyi okuyan lidersiniz. Ne diyor meydanlar?" sorusu üzerine şöyle konuştu:
"Gerçekten meydanların diline baktığımızda öyle zannediyorum ki bu seçimde çok ciddi bir yanılmayı anket şirketleri yaşayacak. Çünkü anketlerden gelen bilgilere baktığımız zaman aralarında korkunç farklılıklar var. Birbirine yakın bile diyemeyeceğim kadar farklılıklar var. Ama meydana baktığınız zaman ben diyorum ki meydanlar yalan söylemez. Mecbur mu yani bu insanlar meydanlara gelsin. Diyelim, bugün Düzce'de saat 12, millet meydanda. Bu meydanı dolduran benim Düzceli kardeşlerim, büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla kadını, erkeği orada konuşmam bitene kadar ayrılma diye bir şey yok. Bir de ayrılmadığı gibi ondan sonra bir de resim faslı başlıyor. 'İlla resimler çektirelim.' Bütün bunlarla beraber tabii, bir de bizim hediyeleşmemiz oluyor. Bu sene biz biliyorsunuz çay dağıtıyoruz. Erkeklere dağıtmıyoruz, tabii bayanlara dağıtıyoruz. Hoşlarına gidiyor, iyi de oluyor."