Bunu üzerine İstanbul Memursen İl Başkan yardımcısı ve Diyanet-Sen İstanbul 4 Nolu şube başkanı Ali Şükrü YILMAZ, yönetim kurulu adına bir açıklama gerçekleştirdi.
"İSLAM ZİNAYI EN BÜYÜK HARAMLARDAN KABUL EDİYOR. LÛTÎLİĞİ, EŞCİNSELLİĞİ LANETLİYOR”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Hacı Bayram Camii'nde, 24 Nisan’da temsili Cuma namazını kıldırmış, Cuma hutbesinde "Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın islamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim" ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine İnsan Hakları Derneği, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde Kur’an-ı Kerim’den okuduğu ayetler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Barosu ve İzmir Barosu’nun yazılı açıklamasında, Prof. Dr. Erbaş üzerinden İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlere hakaret ettiğini iddia etti.
PROF. DR. ALİ ERBAŞ'A BÜYÜK DESTEK
Siyasiler, sivil toplum örgütü temsilcileri, avukatlar ve gazeteciler; İnsan Hakları Derneği (İHD); Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunması ile Ankara ve İzmir barolarının açıklamalarına büyük tepki göstererek açıklamalar yayınladı.
Açıklama gerçekleştiren bir sivil toplum kuruluşuda İstanbul memursen Başkan yardımcısı ve Diyanet-Sen İstanbul 4 Nolu şubesi adına Ali Şükrü YILMAZ yaptı.
“Diyanetimizin de Başkanımızın da Yanındayız”
İstanbul Memursen Başkan yardımcısı ve Diyanet-Sen İstanbul 4 Nolu şube başkanı Ali Şükrü YILMAZ, “Diyanet İşleri Başkanlığımız ülkemizin en köklü ve saygın kuruluşlarından birisidir. Kurumumuzun saygıdeğer başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde İslam’ın en temel yasaklarından birisi olan zina ve eşcinselliğin Kur’anda lanetlendiğini söylemesinden dolayı sözde İnsan Hakları Derneği tarafından suç duyurusunda bulunulmasını kınıyor, Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz” dedi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan YILMAZ “Diyanet-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize ve onun saygıdeğer başkanına yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya haykırıyoruz. İslam’ın en temel yasaklarından olan zina ve eşcinselliğin Kur’an’da lanetlendiğini Diyanet İşleri Başkanımız söylemeyecekte kim söyleyecek. Zinanın ve eşcinselliğin zararları ortadayken insan hakları bahane edilerek bunun söylenmesine bile tahammül edilememesi neyin şımarıklığı ve azgınlığıdır. Herkes tarafından bilinmektedir ki sigara sağlığa zararlıdır. Birilerinin sigara içmesi sigaranın sağlığa zararlı olduğu gerçeğini değiştirmez. Sigara sağlığa zararsızdır da diyemezler. Zinanın eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken birileri zina yapıyor diye bunu normal görmemizi bizden kimse beklemesin. Kanunda bu yaptığınız suç olmaya bilir ancak bunun zararları ortadayken siz rahatsız oluyorsunuz diye başımızı kuma gömmeyeceğiz.” Açıklamasında bulundu.
Diyanet-Sen İstanbul 4 Nolu şubesi yönetim kurulu üyeleri
"Toplum Yapımıza Uygun Düzenlemeler Yapılmalı"
Yılmaz, “Zina ve eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken bazı sözleşmelerle bunların suç olmaktan çıkarılması ve ülkemizin de bu sözleşmelere taraf olmasının toplumda onarılması zor zararlar açacağına dikkati çekerek “Bu kişilerin, Yüce Kitabımız Kur’anda bunlarla ilgili ayetlerin söylenmesine bile tahammül edememesi bu sözleşmelerden aldıkları güç iledir. Yine bu güç iledir ki Türkiye’nin bu konuda en yetkili kişisi Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptıklarının zararlarını söylemesinden dolayı onun hakkında suç duyurusunda bulunma ve görevden alınmasını talep etme cüretini gösterebiliyorlar. Devlet yetkililerimizi toplum yapımızı dinamitleyen bu tür sözleşmelere imza atmak yerine kendi toplum yapımıza uyan düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz.” Dedi.
“Diyanet Ümmet Coğrafyası İçin Tek Umuttur”
Diyanetin ümmet coğrafyası için tek umut olduğunun altını çizen YILMAZ açıklamasında “Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı Kur’an-ı dinleye bilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider.Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Dillerinden kin dökülenlerin Diyanet’e dair tek bir olumlu cümle kurmayanların Diyanet’in kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır. Vatanlarını yabancılara şikayet edenler bilmelidir ki “Vatanlarını yaşanmaz bilenler, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır.”İfadelerine yer verdi.
“Diyanet İşleri Başkanımızın Yanındayız”
Yılmaz, "dönem dönem asılsız bahanelerle Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve onun değerli başkanlarının yıpratılmaya çalışıldığını hatırlatarak “Sözde insan hakları derneğinin ve Ankara barosunun bu kişilerin avukatlığını yaparak Diyanet İşleri Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunmasını kınıyor sonuna kadar Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesi istiyoruz” dedi.